16-19 Temmuz 2025 tarihleri arasında Londra’daki Espacio Gallery’de gerçekleşecek olan “Beyond the Frame” başlıklı uluslararası grup sergisi, 11 farklı ülkeden sanatçıyı bir araya getirerek çağdaş sanatın sınırlarını yeniden tanımlıyor. Nidra Art Project organizasyonuyla düzenlenen sergi, izleyicilere farklı disiplinlerden eserlerle çerçevenin ötesine geçen bir sanat deneyimi sunmayı hedefliyor.
Bu çok yönlü sergide dikkat çeken isimlerden biri de İran asıllı Türk sanatçı Ressam Saeed. Sanatçının “Küçük Adamlar” serisinden bir eseri, bu özel sergide izleyiciyle buluşuyor.
Ressam Saeed: Küçük Adamların Büyük Yolculuğu
“Zaman bir noktada pes denmemesi gerektiğini öğretiyor insana, anlamakla katlanmak arası nefes almak, ben haddimi, yerimi ve durmam gereken anı iyi bilirim… Her yer, her şey, herkes küçülmüştü. Öyleydi işte; küçücüktü dünya ve içindeki insanlar.”
— Saeed
Bazı sanatçılar yalnızca resim yapmaz; insanın iç dünyasını, yaşadığı çağın karmaşasını, acıyı ve umudu da birlikte resmeder. Ressam Saeed, işte bu çizgide ilerleyen, fırçasını düşüncenin ve duygunun izinde gezdiren bir sanatçıdır.
1982 yılında Tebriz’de doğan Saeed, çocukluk yıllarından itibaren resme tutkuyla bağlıdır. Grafik tasarım ve güzel sanatlar alanında aldığı eğitim, onun sanatsal yolculuğunun temel taşlarını oluşturmuştur. Yurt içi ve yurt dışında birçok karma sergide yer almış, atölyeler düzenlemiş ve özellikle İstanbul’da sanat eğitimleriyle birçok sanatsevere dokunmuştur.
Sanatçının en bilinen projelerinden biri olan “Küçük Adamlar Serisi”, evrensel düzlemde iz bırakmış büyük karakterlerin, küçük ama anlamlı anlarını resmeder. Bu figürler yalnızca görsel değil; aynı zamanda toplumsal belleğin, içsel dönüşümün ve insan ruhunun yansımalarıdır.
Saeed’in eserlerinde yalnızlık, direnç, kırılganlık ve kabulleniş gibi temalar öne çıkar. Her bir tablo, izleyiciye sadece bakmakla kalmayıp “görmeyi” ve “hissetmeyi” de öğretir. Camın buğusu, gözdeki yansıma, duruşlardaki sessiz haykırışlar; onun sanatının benzersiz anlatı dilinin parçalarıdır.
Sergide yer alan eseri de, bu içsel derinliği taşıyan güçlü bir anlatı sunuyor.
"Beyond the Frame” sergisi, sanatı yalnızca bir çerçeveye sıkıştırmadan, düşünce ve duygunun evrensel ifadesi olarak yeniden konumlandırıyor. Saeed gibi sanatçılar sayesinde bu sergi, sadece bir sanat etkinliği değil; aynı zamanda insan olmanın anlamına dair kolektif bir sorgulama alanına dönüşüyor.