Büyük ilgi gören söyleşide, IKP Başkanı Nilgün Yıldırım ve yöneticiler ev sahipliği yaptı. Nermin Bezmen, konuklar arasında da çok kişinin hayatını etkileyen hastalıkla başa çıkmanın büyük kısmının “ sabır, sevgi, metanet ve yumuşaklıkla karşılamak” olduğunu vurguladı, “ Siz hastanın dünyasına gideceksiniz” dedi. Bezmen, konuşma sonunda kitaplarını imzaladı
Mihrişah Safa- LONDRA’da kurulu etkin sivil toplum kuruluşlarından İngiltere Kadın Platformu, tanınmış yazar Nermin Bezmen’I ağırladı.
IKP Kitap Kulubünün söyleşisinde , asrın giderek artan hastalığı “ Alzheimer”I konu edinen “ Unutkan Aşk” adlı romanı yazarın kendi ağzından anlatılırken, bu hastalıkla başa çıkabilmek için nelerin yapılabileceği de yine Nermin Bezmen’in tecrübeleriyle dile getirildi.
IKP Başkanı Nilgün Yıldırım, 2008 yılında kurulan IKP’nin, Kitap Kulubünün Troy Hotel’deki etkinliğine ev sahipliği yaparak konukları karşıladı. Çok sayıda konuğun ilgi gösterdiği söyleşiye T.C Konsolosu Oğuzhan Gönültaş, eşi Neriman Gönültaş, KKTC Muavin Konsolosu Mustafa Erçakıca, IKP yöneticileri Mihrişah Safa, Ertanç Hidayettin, Fatih Boylu, Türkiye Temsilcisi Psikiyatrist Dr. Aynil Yenel de katıldı.
Konuklara “ Hoşgeldiniz” diyen Nilgün Yıldırım, çok yönlü yazar Nermin Bezmen ile Korona karantinası günlerinden bu yana görüştüklerini ve bir yıldır bu günü beklediklerini belirterek, söyleşi için her yıl sayıları artan, milyonlarca insanı etkileyen “ Alzheimer”I konu edinen “ Unutkan Aşk” romanını seçtiklarini söyledi.
Alkışlar arasında konuşmasına başlayan Nermin Bezmen, 4 yıldır Londralı okuyucuları ile buluşmayı beklediklerini belirterek, yazarlığıyla ilgili görüşlerini açıkladı. Kitabını yüreğine seslenirse yazdığını, yazarlığın hürriyetini sevdiğini, yaşadığı acıların, sevinçlerin mutlaka kitaplarında dillendiğini belirten Bezmen, “ Hep yazarak güçlendim, acılarımla öyle başa çıktım. Hüzünlerimi de kitaplarımla tedavi ediyorum” dedi.
Unutkan Aşk romanını ilk eşi merhum Pamir Bezmen ve annesinin “ Alzheimer” hastalığından vefatından sonra yazdığını söyleyen Bezmen, “ İlk eşimi 3 yıl, anneciğimi ise bir yılda bu hastalıktan kaybettim. Onlara bakarken, elimde defterle değişen reaksiyonlarını, davranışlarını not alıyordum. Bu kitabı onları kaybettikten sonra ne kadar büyük acı çektiğimi anlayınca, anlatmam gerektiğini hissederek yazdım. Ne yazık ki bu hastalık toplumda tabu, zul duyulan, utanılan bir rahatsızlık olarak kabulleniliyor. Bu utancı yaşayanlara yol gösterebilirim diye yazdım. Belli bir misyonu üstlenmedim, ama çok insana yardımcı olabileceğini düşündüm.” dedi.
“Dünyada en yüksek 7’inci ölüm nedeni”
Kendisinin bir doktor olmadığını, ancak kendi tecrübelerinden yola çıkarak hastalıkla ilgili izlenimlerini yazdığını vurgulayan Nermin Bezmen, şöyle devam etti;
“- Alzheimer dünyada en fazla ölüm sıralamasında 7’inci sırada. Demansın çok farklı isimleri olan en son noktası Alzheimer. Bu hastalığın teşhisi konulana “ sen ölüme mahkumsun” deniyor. Zaten teşhiş konulduğunda geçmişinin 20 yıl öncesine kadar gidebildiğini biliyoruz. 2050 yılında 240 milyona yakın bu hastalığa yakalanan bekleniyor. Alzheimer 50’li yaşlara inmiş durumda.”
“Hepimiz potansiyel Alzheimer’lıyız”
“- Hastalık, eğitime, yaşa, spora, sosyalleşmeye, bulmaca çözmeye bağlı değil. Netice değişmiyor. Beynimizi yıpratan, vücudumuzu etkileyen proteinler beyinde yığılma yapıyor. En büyük nedenler de civa ve alüminyum yığılması. Son yıllarda çocuklarda Otizm, yetişkinlerde Alzheimer artışta. Mutfak malzemelerinden, deodorant, parfümlere, aşılara kadar çok dikkat etmemiz gerek. Beğenilme, rahat yaşam kültürü bizi bunlara itiyor.
Her unutkanlık tabi ki Alzheimer değil. Aydın bir kişi kendindeki değişiklikleri algılıyor. Unutkanlık en en son yaşadıklarımızdan başlıyor ve zaman dilimi uzuyorsa dikkatli olun. “
“Hastanın dünyasına siz gideceksiniz”
Annesiyle hastalık süresince yaşadığı anları paylaşan Nermin Bezmen, hastanın doğru olmadığının empoze edilmemesini, bakan kişilerin onun dünyasına gitmesini ve doğrunun öyle olmadığını empoze etmenin fayda sağlamayacağını belirterek, hasta yakınlarına şu tavsiyelerde bulundu;
“- Sabır, metanette kalın. Her agresifliği yumuşaklıkla karşılamaya çalışın. Ben bunu o evrede başardım. Mutlaka başınıza gelirse ailenizden sizin gibi şefkatle karşılayacak biriyle paylaşın. Kendinize zaman ayırın. Yardım ekibi kurun. Hastanın iyi bakılması çok önemli ancak sosyal kalsın, evinize misafir çağırın, sizi unutsa bile sizin onda uyandırdığınız duygu ve izleri hasta hiç unutmuyor.
En önemlisi SABIR, SABIR ; SABIR”
Soru cevap bölümünde aşkın ömrü var mı sorusuna, “ Kendine göre beklentileri var. Aşkı beslemezseniz olmaz. Rastlaştıktan sonra emek ister. Yaşı da yok. Olsa aşk olmaz” yanıtı veren Nermin Bezmen daha sonra kitaplarını imzaladı. Bu arada konuklar arasında yakınlarını bu hastalıktan kaybeden veya hala bu nedenle bakılan çok sayıda kişinin bulunduğu da dikkati çekti.
Söyleşide İKP adına kendilerine kuruluşundan bu yana destek veren Troy Hotel sahibi Vildan Durmaz ile Nermin Bezmen’e , IKP Başkanı Nilgün Yıldırım bir plaket verdi.